Sayfalar

26 Şubat 2024 Pazartesi

Bir Tanık

Semadan sahraya düşmüş olan yıldız,
geri getirebilir misin bana ruhumdaki aşkı?
Ya da ruhumun yakarışındaki sayısız ışığı?

Artık ölesiye yorgun ruhum,
yabanıl arzuların esirinde,
ve geçmişini umarsızca irdeleyen,
bu uğurda acılar çeken,
hiçbiri son bulmayan
ve her defasında yüreği kamçılanan...

Müphem bir durumdu oysa insanda bulunan,
her cümlenin soluğunda sıkışan,
belkilerin ertesinde seni bitkinleştiren,
düşünmeden söylediğin,
seni sona hazırlayacak o son kelime,
senden gani gani çıktı halbuki.

-Hataların seni ikiye böldü,
dört koldan haklı çıktı Zeus bu savaşta,
sen aradın onu iki elinin yordamıyla,
yeryüzünün uçsuzluğunda.-

Durmaksızın esen özlem rüzgarları gibi,
nefes almaya olanak tanımadan,
seni geçmişinin kuyusuna düşürmekte,
oysa tüm cebelleştiğin şeylerin sonucunu bilmekteydin.

Sen kendi atlasını yarattın sırtında taşıdığın,
ölü yükünün ağırlığında ezilmektesin,
bile isteye tutundun buna ve çıkarı yok
ya dinginleşeceksin ya da öleceksin.

Semadan sahraya düşmüş olan yıldız,
getir onu bana ilk günkü gibi,
seveyim onu tüm ruhumla ve kanımla,
Gözlerimin önünde canlansa yeter,
bu miskin yazarın kelimelerinde,
ışığın hüzmelerinden ne kalmışsa,
uğrunda heba olsun hepsi,
Yanımda olsun sadece,
Coruna'da uzanan maviliğin
o koyu sonsuzluğunda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder