Sayfalar

17 Haziran 2025 Salı

Yeşil Sekte

Dolaştığın upuzun kırların,
meltemin hafifçe estiği,
gün ağarırken yola koyulduğun,
güneş tepedeyken gölgesinde,
serinlediğin ağacın,
batmaya değin dinlediğin müziğin,
içinde barınan iç sesinin,
akordu nekes
hiçbir zaman ele vermediği aklının,
bilincindedir kalbin.
Tınıların bucağında huzur,
yeşerttiğin,
o yeşil anımsama.

Karanlık,
uzanıyor önünde kapkara yanılsama,
siyahlarla savaşırken,
sen miydin beyazın etrafında,
geçmişte yitirdiğin buruk tatları arayan?

Kucağında yitireceğin vakte değin,
yaşamın özünde klasik,
umar mıydın gündüz içinde nefes alan?
Metanetin tükendiğinde;
sen değil miydin bir anaforun içinde boğulan?

31 Mayıs 2025 Cumartesi

Si'bir

Bir kaçış ertesinde akşama değin,
Tan ağarırken muhafaza edebildiğin,
benliğine kalan yegane ıstıraptır aklına yahut,
zihnine mıhladığın makus yazgın,
Çünkü ne zaman sokulsan kendini evin hissettiğin,
duvarları odanın içine kusan,
seni dışarıda ve içeride başkalaştıran
habis düzenin karşısında
bir savaşın ortasında
yüreğine saplanan şarapneller ihanet dolu.
Her muharebeden canlı çıkmana rağmen
hınçla kalktığın lanet günlere
ve bitmek bilmeyen ömrüne
ve söylenilen onca söze,
külfetin -kabullenişin- el verdi.

Şimdi o günün zamanı dondurduğu geceye götürün beni,
zamanın kanunu değil,
ancak bir benzerim öldürebilir beni.

3 Mayıs 2025 Cumartesi

Hiç için Ağıt

Böyle habersiz bırakılan zamanlara binaen,
zamansızlığın zamanında biriken,
gözyaşlarımdan toprağa yekpare dökülen,
dört koldan saran elem rüzgarlarına rağmen;

Nerede olursan ol,
yıllardır anımsarım seni,
ilk gün ki sesini,
güneşin ışıldayarak sunduğu bu yüz,
suratımdaki kasvetli karanlığı paramparça ederken,
kalbimin ortasındaki kurumuş pınara,
can suyu veren bu cananı,
nasıl arayabilirdim bir başka tenlerde?

El yordamı bir hayat,
katil kisvesinde gülümserken geleceğine
nasıl da bir başkası,
yeşil bir yol çizer hayatına?
-
Nerede olursan ol,
bu miskin dört duvar arasında,
yıllardır hayaletin canlanır,
yıllardır hasretim huzurlu durgunluğuna,
yıllardır hasretim sana...



                                                                                  09.11.2024

22 Nisan 2025 Salı

07/11/2024

Onu bu zincirle var eden,
Kelimelerin zindanında sürünüyorsa insan,
Kendi canavarıyla boğuşmasından,
galip çıkan hangi kimsedir?

O yaradılışında isyan eden
ya da
kendi kendini yiyen bir yamyam mıdır?
Yoksa gerçeğin ne olduğunu bilip, bunun sıkıntısını çekip,
bunu değiştirmeye çalışan bir ahmak
bir düzenbaz mıdır?
ölse,
Tanrısı vicdan azabı çeker miydi?
Sevdikleri ağıt yakar mıydı?
Katlettiği aklı ona küfürler eder miydi?
Yoksa yok ettiği ömrü ona lanetler eder miydi?

Belki bir zaman gelir.
Hekate'nin de dediği gibi,
Ondan doğan düşünceler,
yeni diyarlar oluşturur,
ve bu yarattığı yaşam sanrısı,
yeniden oluşur...

Belki bir zaman gelir.
Dünya Ruhu'nun dediği gibi,
Yaşamın içinde yatan anlam,
kadim bir döngüden ileri gelendir.
Her şey, ıstıraptan ibarettir.

3 Nisan 2025 Perşembe

Benzenilen

Nedir o kuytu da bulduğun cevher,
sanki insanların hiç görmediği?

Artık kaybetmek istemiyorsun onları,
akan neyse o ellerinden,
beyazın içine giremiyorsa siyah,
siyahtır ona benzemeye çalışan,
belki de bir aynaya bakan ayna,
yansır mı o koyu zamana?

Zamandır onu eskiten,
belki de kendine benzeten...


                                                                        07.11.2024

29 Mart 2025 Cumartesi

Arbede

Gün ışığının evine girmiş olduğu gibi,
kalbinin içine kimler girdi de,
nedir bu kargaşa?

Boğuşmanın sırası değil yalnızca,
mütalaa etmen gereken zannın değil,
dünya ve yaşam kınında biriktirdiğindir,
yollarca bulduğun,
düzinelerce cebinde biriktirdiğin,
bozukluklar değil,
hayal kırıklıkları hiç değil,
hele bir düşten arta kalan umut taneleri hiç değil.
Hep acı öykülerdir;
belleğinde kalacak olan.

Silkelenip ayağa kalkana değin,
darbeye mağlup gelen bedenin değil,
aklında üst üste istiflediklerin pejmürde,
senin ikonikleştirdiğin melankoli,
yaratmış olduğun bir sanrıydı süregelen,
bu uğurda keskinleştiren.

Şimdi biliyorsun sahilden gelen tınıyı,
yahut acısında biriktirdiğin o çınarı,
O sana hiç yüz çevirmedi,
sen ellerinle kestin dallarını.

Kendini oyuk olarak bahşettiğin o tanrı,
seni terk etti sonsuza dek,
sen dip görüntüsünde aradın paldır küldür,
karanlığında bir illüzyonun,
seni sineye çeken,
sen ise bir nocturnal ayyaş,
ışıkla böldün ikiye, aradın yanlışı...


                                                                                               07.11.2024

20 Mart 2025 Perşembe

Bir Kişi Hariç Kim(s)esiz

Tahayyül ettiğin o görüntü,
artık dibe ulaştı,
içindeki deniz, hafifliği kaldıramadı.
İki ruh hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceği
o yüce ihtirası bir hiç uğruna besledi.

Sürekli yankılanan bir ses gibi,
ıssızlığın ortasındaki suspusun 
etinin, olanca kanının,
daha da derine indiği...
Bakışların habis ertesinde,
hep,
uyanmış olmayı dilediğin gözlerin,
ölmüş olmayı dilediğin bedenin,
içimdeki denizi kumla doldurdu.
Şimdi kabullendiğin yazgı, yaşatacağındır,
elimden gelmeyen, kalbur zamanın
tamiri mümkün olmayan kırık çarklarındadır.